5 Nisan 2024 Cuma

İstanbul'da bayram yoğunluğu

İstanbul'da bayram öncesi trafik yoğunluğu

İstanbul'da bayram öncesi trafik yoğunluğu
Bayram öncesi.
İstanbul'da Ramazan Bayramı öncesinde kent genelinde trafik yoğunluğu yaşanıyor. Anadolu Otoyolu'nun Düzce ve Bolu kesiminde de trafikte yoğunluk başladı. Güzergahta görev yapan trafik, jandarma ve Karayolları ekipleri, ulaşımda aksama yaşanmaması için çalışma yürütüyor.

Mesai saatinin sona ermesinin ardından 9 günlük bayram tatili başlarken, tatili memleketlerinde ya da tatil beldelerinde geçirmek isteyen vatandaşların yola çıkmasıyla kentin birçok noktasında trafik akışı yavaşladı.

İstanbul Büyükşehir Belediyesi Cep Trafik Uygulaması'na göre, kentte saat 18.40 itibarıyla trafik yoğunluğu yüzde 78 olarak ölçüldü.

Avrupa Yakası'nda, TEM Otoyolu Edirne istikameti Mahmutbey gişeleri girişinde trafik yoğunluğu gözleniyor.

TEM Otoyolu Ankara istikameti Bahçeşehir Bağlantı Yolu ve Esenyurt gişelerde yoğunluk yaşanıyor.

D-100 yan yolda Avcılar'dan Beylikdüzü istikametine de trafik yavaş seyrederken, Yenibosna'dan Haliç istikametindeki yoğunluk da dikkati çekiyor.

Halıcıoğlu, Okmeydanı, Mecidiyeköy, Zincirlikuyu, 15 Temmuz Şehitler Köprüsü ile Hasdal, Seyrantepe, Okmeydanı-Hasdal TEM bağlantı yolu, Büyükdere Caddesi ile Levent TEM katılım yollarında çift yönlü trafik yoğunluğu gözleniyor.

Karaköy-Beşiktaş Meydanı sahil yolunda da yoğunluk, sürücülerin yavaş ilerlemesine neden oluyor.

Anadolu Yakası'nda D-100 kara yolunda Kadıköy ile Kartal arasında, TEM Otoyolu'nun ise Ataşehir, Sancaktepe ve Ümraniye noktalarında her iki yönde yoğunluk sürüyor.

Şile Otoyolu'nda da Üsküdar'dan Ümraniye'ye kadar trafik ağır ilerliyor. Öte yandan, toplu taşıma istasyonlarında da yolcu yoğunluğu yaşanıyor.

Düzce ve Bolu kesiminde bayram trafiği başladı

Düzce ve Bolu kesiminde bayram trafiği başladı
Trafik yoğunluğu.
Bayram tatilini memleketleri geçirmek isteyen sürücüler, yola çıkmaya başladı. Sürücülerin gidecekleri yerlere hareketiyle özellikle otoyolun Ankara yönünde Bolu Dağı Tüneli, Abant Kavşağı ve Köroğlu park alanı kesiminde akıcı yoğunluk yaşanıyor.

Güzergahta görev yapan trafik, jandarma ve Karayolları ekipleri, ulaşımda aksama yaşanmaması için çalışma yürütüyor.

Düzce Emniyet Müdürlüğü Bölge Trafik Denetleme Şube Müdürü Cemalettin Saraç, bayram için gerekli tedbirlerin önceden alındığını söyledi.

Hafta sonunda bekledikleri yoğunluğun bu saat itibarıyla oluşmaya başladığını aktaran Saraç, "Akşam saatlerinde bölgede trafik yoğunlaşmaya başladı. Bölge trafik ekipleri olarak 12 ekiple güzergahta görünür şekilde görev aldık. İnşallah kazasız belasız bir bayram tatili olur." diye konuştu.

Alınan tedbirlerle olumsuzluk yaşanamadığını belirten Saraç, "Yolda ağır da olsa akış devam etmektedir. Ufak çaplı hasarlı kazalar oluyor. Buna bağlı trafik yavaşlıyor. Biz de bunların müdahalesini yapıyoruz. Bölgede 55 kilometrelik otoyolda 48 kilometrelik D-100 geçişinde 12 ekip olarak görevimizi sürdürüyoruz. " ifadelerini kullandı.

Kaynak: TRTHaber

29 Mart 2024 Cuma

Yeşil çayın bazı faydaları

Yeşil çay sakinleştirir mi?

Yeşil çay sakinleştirir mi?
Yeşil çayın bazı faydaları.
Yeşil çay, sağlık yararlarıyla tanınan ve yüzyıllardır Asya'da tüketilen bir içecektir. Bu özel çayın içeriğindeki bileşenler, insan sağlığı üzerinde çeşitli olumlu etkilere sahip olabilir. Bununla birlikte, yeşil çayın sakinleştirici etkileri özellikle dikkat çekicidir. İşte yeşil çayın sakinleştirici etkileri hakkında daha fazla bilgi.

Yeşil çayın sakinleştirici etkilerinin temel nedenlerinden biri, içeriğindeki L-teanin adı verilen bir amino asittir. L-teanin, beyin fonksiyonlarını etkileyerek stresi azaltmaya ve sakinliği artırmaya yardımcı olabilir. Araştırmalar, L-teanin içeren gıda ve içeceklerin sakinleştirici etkileri üzerine olumlu sonuçlar verdiğini göstermektedir.

Yeşil çay aynı zamanda antioksidan zengin bir içecektir. Antioksidanlar, vücuttaki serbest radikalleri temizleyerek hücresel hasarı azaltır ve stresle mücadelede önemli bir rol oynar. Düzenli olarak yeşil çay tüketmek, stresin fizyolojik etkilerini hafifletebilir.

Yeşil çayın içeriğinde bulunan kafein miktarı, kahveye göre daha düşüktür. Bu, sakinleştirici etkilerini artırır, çünkü aşırı kafein tüketimi endişe ve sinirlilik hissine neden olabilir. Yeşil çay, daha dengeli bir enerji artışı sağlayarak sakin bir uyanıklık hissi yaratır.

Ayrıca, yeşil çayın içerdiği bazı diğer bileşenler, kan basıncını düşürebilir ve rahatlatıcı etkileri artırabilir. Bu nedenle, yeşil çay tüketimi, hipertansiyon ve stresle mücadelede etkili bir destek olabilir.

Yeşil çay sakinleştirir mi?
Yeşil çay sakinleştirir mi?
Sonuç olarak, yeşil çayın sakinleştirici etkileri, L-teanin, antioksidanlar ve düşük kafein içeriği sayesinde ortaya çıkar. Düzenli olarak tüketildiğinde, stresi azaltabilir, zihinsel netliği artırabilir ve genel bir sakinlik hissi yaratabilir. Ancak, herhangi bir besin veya içeceği aşırıya kaçmadan tüketmek önemlidir. Bu nedenle, yeşil çayın sakinleştirici etkilerinden faydalanmak istiyorsanız, günlük önerilen tüketim miktarını aşmamaya dikkat etmelisiniz.

Yeşil çayın sağlığa bir dizi faydası vardır ve bunlar sallama değil bilimsel araştırmalarla desteklenen gerçek etkilerdir. İşte yeşil çayın bazı faydaları:

  1. Antioksidan Zenginliği: Yeşil çay, vücuda zararlı serbest radikallerle savaşan antioksidanlar içerir. Bu antioksidanlar, kanser, kalp hastalıkları ve yaşlanma gibi rahatsızlıklara karşı koruyucu etkiler sunar.
  2. Kilo Kontrolü: Yeşil çay, metabolizmayı hızlandırabilir ve yağ oksidasyonunu artırarak kilo kontrolüne yardımcı olabilir.
  3. Kalp Sağlığı: Yeşil çay tüketimi, kolesterol seviyelerini düşürebilir ve kan basıncını düzenleyebilir, bu da kalp sağlığını olumlu etkiler.
  4. Beyin Fonksiyonları: İçeriğindeki L-teanin adı verilen bileşen, beyin fonksiyonlarını artırabilir ve dikkati yoğunlaştırabilir. Bu, sakinlik ve zihinsel netlik sağlayabilir.
  5. Diyabet Kontrolü: Yeşil çay, kan şekerini düzenleyebilir ve tip 2 diyabet riskini azaltabilir.
  6. Enfeksiyonlara Karşı Koruma: Yeşil çay, antiviral ve antibakteriyel özelliklere sahiptir, bu nedenle enfeksiyonlara karşı koruyucu olabilir.
  7. Kanser Riskini Azaltma: Bazı araştırmalar, yeşil çay tüketiminin kanser riskini azaltabileceğini göstermektedir, özellikle meme, prostat ve kolon kanseri gibi türlerde.
  8. Cilt Sağlığı: Yeşil çayın antioksidanlar ve anti-inflamatuar özellikleri cilt sağlığını iyileştirebilir ve yaşlanma belirtilerini azaltabilir.
  9. Karaciğer Sağlığı: Yeşil çay, karaciğer fonksiyonlarını destekleyebilir ve karaciğer hastalıklarına karşı koruyucu olabilir.
  10. Stres Azaltma: Yeşil çayın içerdiği L-teanin, sakinleştirici ve stres azaltıcı etkilere sahip olabilir.

Ancak, yeşil çayın faydalarından tam olarak faydalanmak için makul miktarlarda tüketilmesi ve diyet ve yaşam tarzıyla dengelenmesi önemlidir. Ayrıca, herhangi bir sağlık durumu veya ilaç kullanımı konusunda endişeleriniz varsa, bir sağlık uzmanına danışmanız önemlidir.

İlginizi Çekebilir: https://www.haberoku.web.tr/2023/07/yesil-cayn-saglga-ne-faydalar-var.html
Web Adresi: https://www.haberoku.web.tr/

26 Ekim 2023 Perşembe

Ateşkes için daha kaç çocuk ölmeli?

Cumhurbaşkanı Erdoğan: Gazze'nin acil ihtiyaçları için çabalarımızı yoğunlaştırıyoruz

Gazze'nin acil ihtiyaçları için çabalarımızı yoğunlaştırıyoruz
Ateşkes için daha kaç çocuk ölmeli?
israil filistin son dakika kaç kişi öldü? Erdoğan, İsrail açıklaması'nda nelerden bahsetti? İsrail-Filistin Son Dakika konu başlıklarında neler geçiyor? israil filistin son dakika canlı yayını ne zaman? Tüm sorularınıza aşağıdan bilgilere ulaşabilirsiniz. İşte detaylar...

Cumhurbaşkanı Recep Tayyip Erdoğan, "Gazze halkının acil ihtiyaçlarının karşılanmasına yönelik çabalarımızı daha da yoğunlaştırıyoruz" dedi.

Cumhurbaşkanı Recep Tayyip Erdoğan, 8. Aile Şurası'nda konuştu.

Cumhurbaşkanı Erdoğan, konuşmasında şunları kaydetti;

Türkiye Yüzyılı'nda Ailemiz İstikbalimiz temasıyla icra edilen şuranın ülkemiz milletimiz ve tüm ailelerimiz için hayırlara vesile olmasını rabbimden niyaz ediyorum. Aile şuralarının ilki 1990 yılında düzenlenmişti. Bizim dönemimizde de şimdiye kadar farklı tarihlerde 4 şura tertip edildi. Her şurada aile başta olmak üzere toplumu ilgilendiren kritik meseleler ele alındı, çözüm önerileri getirildi. Biz de aileye dair politikalarımızı şekillendirirken şura kararlarını rehber edindik. Bunların başında münhasıran aile ile ilgilenecek bir bakanlığın kurulması fikri vardı. Şurada gündeme getirilen bu öneriyi 2011 yılında hayata geçirdik. Böylece aile meselesinin tek bir çatı altında tüm boyutlarıyla yönetilmesini temin ettik.

Cumhuriyetimizin 100. Yılını kutladığımız bir döneme tekabül eden 8. Aile şurasının da hem kapsamlı bir muhasebe imkanı sunacağı hem de geleceğe dair hedeflerin belirlenmesine katkı sağlayacağı açıktır. Şuraya iştirak eden tüm katılımcıların bugün ve yarın gerçekleştirilecek komisyon çalışmalarına bu zaviyeden bakmalarını özellikle rica ediyorum.

Şuranın temasında da ifade edildiği üzere istikbalimiz olan aile kurumunun korunmasında sizlerin dile getireceği görüşlerin çok değerli ve anlamlı olduğunu bilmenizi istiyorum. Bilim adamlarımızdan uzmanlara, kamu kurumlarından sivil toplum kuruluşlarına kadar konunun tüm paydaşlarını buluşturan şuranın başarılı ve verimli geçmesini temenni ediyorum.

İnancımızda ve kültürümüzde aile mukaddes bir müessesedir. İnsanı doğumundan ölümüne kadar her alanda kuşatan, hayatın iniş çıkışları karşısında koruyan aile çok büyük bir nimet, eşsiz bir hazinedir. İnsan aile içinde doğar. Ailede huzura erer, aile fertleri arasında kendisini güvende hisseder. Hayata ailesi ile birlikte hazırlanır. Sevginin paylaşılarak çoğaldığı, zorluklara beraber göğüs gerildiği aile insanı insan yapan en önemli hasletlerdendir. Devletin vazifelerinin başında aile kurumu ve neslin muhafazası gelir. İnancımızın bize vaz ettiği bu husus anayasamızda da yerini almıştır. Anayasamızın 41. Maddesi çok açık ve nettir. Aile Türk toplumunun temelidir. Anayasamız böyle söylüyor. Devletin aileyi koruma noktasında sorumluluklarını da ifade etmiştir.

"Milli şuur ailede kazanılır"


Evet aile toplumun temelidir ve temeli sağlam olmayan toplumlar ayakta kalamaz. Güçlü bir millet güçlü bir aileden oluşur. Eğer güçlü aileler yoksa güçlü bir milleti bulamazsınız. Bu bakımdan aile toplumun çelik çekirdeği, özü, güç kaynağıdır. Aileyi devletin taşıyıcı sütunu ve kilit taşı olarak görüyoruz. Nesilden nesile aktarılan milli kültür ve değerlerimizin vasatı aynı şekilde aile kurumudur. Dil ailede öğrenilir. Ahlak ailede kuşanılır. İnanç ailede yerleşir. Milli şuur ailede kazanılır. Merhamet, şefkat, hürmet, sevgi ailede edinilir. Karakter burada şekillenir. Kimlik ailede inşa edilir. Kişi aile çatısı altında toplumun sorumlu bir ferdi haline dönüşür. Çocukları çağın marazlarından koruyan kalkan yine ailedir. Okuldan önce ilk ve en önemli eğitim kurumu aynı şekilde ailedir. Beşeri, sosyal ve devlet hayatımızda yeri doldurulmaz olan aileye sahip çıkmak insana, topluma, devlete ve milletin istikbaline sahip çıkmak demektir.

"Güçlü bir toplum olmanın yolu güçlü bir aile yapısına sahip olmaktan geçer"

Aileyi özellikle bu noktada çok çok önemseyen iktidarımız, partimiz şunu topluma aynı şekilde haykırıyor ve diyoruz ki, aileye gerekli önemi vermeyen hiç bir toplum ekonomik açıdan ne kadar müreffeh olursa olsun geleceğine güvenle bakamaz. İşte batının çıkmazı işte burada. Güçlü bir toplum olmanın yolu sadece maddi imkanlardan değil her şeyden önce güçlü bir aile yapısına sahip olmaktan geçer. Aile meselesine bakarken anne baba ve çocuklardan oluşan bir yapıdan ziyade çok daha geniş bir perspektiften yaklaşmalıyız. Meseleyi basitleştirmek ve sıradanlaştırmak yerine aile kurumunun toplum hayatımızdaki yerini iyi, doğru ve isabetli bir şekilde tayin etmeliyiz.

Müslüman Türk milletinin alameti farikası olan güçlü aile yapımızı zayıflatacak her türlü girişim karşısında teyakkuz halinde olmalıyız. Gerek devlet gerekse şahsi olarak meseleye yaklaşımımız bu yöndedir. Onun için tüm seçim kampanyasında da ifade ettiğim gibi Cumhur İttifakı'nda LGBT diye bir anlayış yoktur. Varsın LGBT illet ittifakının malzemesi olsun tepe tepe kullansınlar. Ama bizde bu yok. Niye? Çünkü bizde aile kutsal bir yapı. Bu kutlu yapıyı biz lekeleyemeyiz. Buna da müsaade etmeyiz, edemeyiz. 

"Çok daha fazla bir nüfusa ihtiyacımız var"

Modern dünyada şehirleşmenin artmasıyla birlikte aile bağları zayıflarken aile kurumunun önemi esasen daha da artmıştır. Geniş aileden çekirdek aileye oradan da daha bireysel yaşama geçiş günümüz insanını ailenin sunduğu imkanlardan mahrum bırakmıştır. Şurası tartışmasız bir hakikattir ki modern birey daha yalnız, hayatın zorlukları karşısında daha korunaksız çok daha zayıftır. Gelişen iletişim ve ulaşım imkanları modern bireyin yalnızlığına ne yazık ki çare olamamıştır. Hatta ekran ve sosyal medya bağımlılığı başta olmak üzere insan daha fazla içine kapanmış toplumdan daha fazla kopmuştur. Bunun olumsuz etkilerini çok geniş bir alanda hep beraber görüyoruz. Evlenme yaşı kendi toplumumuz dahil sürekli yükseliyor. Boşanma oranları her geçen yıl daha da artıyor. Ortalama çocuk sayısı ise günden güne düşüyor. Boşuna en az 3 çocuk demiyoruz. Çünkü bu toplumun özellikle ihtiyacı var. Detayına burada giremem ama bizim şu anda Türkiye olarak nüfusumuzun 85 milyon olması yeterli değil. Çok daha fazla bir nüfusa ihtiyacımız var.

Avrupa ülkeleri başta olmak üzere dünyamız giderek yaşlanıyor. Aile gibi güvenli bir sığınağa sahip olmayan toplumlarda intihar oranları, bağımlılık, uyuşturucu kullanımı ve diğer sorunlar almış başını gidiyor. Öte yandan aile kurumuna toplum hayatına ve bireyin ruh sağlığına yönelik tehditler sadece bunlarla da maalesef sınırlı değil. Son dönemde aileyi hedef alan en büyük tehdit küresel güç odaklarının teşvik ettiği cinsiyetsizleştirme politikalarıdır. Uluslararası kimi şirketlerin örgütlerin, markaların ve kurumların da destek verdiği sapkın akımların hedefinde bizatihi aile kurumu vardır. Meselenin daha vahim tarafı bunun kişisel bir yaşam biçimi tercihinden ziyade küresel bir dayatma haline dönüşmesidir.

"Türkiye ve Türk milleti küresel cinsiyetsizleştirme dayatmalarına kesinlikle boyun eğmeyecektir"

En küçük eleştirilerin dahi susturulduğu, itiraz edenlere adeta hayat hakkı tanınmadığı, insan fıtratını ve ailevi değerleri savunmanın imkansız hale geldiği, tepki gösterenlerin ekonomik, siyasi ve diplomasi olarak baskılandığı hasılı bir avuç azgın azınlığın milyarlarca insanı esir almaya çalıştığı küresel bir zorbalıkla karşı karşıyayız. Sadece kadın erkek arasındaki ilişkileri değil çocuklarımızı da hedef alan saldırılar karşısında aileyi dolayısıyla insanı korumak bizim görevimizdir. Buradan bir kez daha ilan etmek isterim ki, Türkiye ve Türk milleti küresel cinsiyetsizleştirme dayatmalarına kesinlikle boyun eğmeyecektir. Evlatlarımızı bu sapkınların eline bırakmayacağız. Aile yapımızın dinamitlenmesine izin vermeyeceğiz. 

"Desteklerle gençlerimize sahip çıkacağız"

Bu noktada çok mühim bir rol oynayacak seçim vaadimizde olan Aile ve Gençlik Bankası'nın kuruluşunu inşallah yakında gerçekleştiriyoruz. Meclisimizin onayını aldıktan sonra projeyi ilk etapta deprem bölgesinde hayata geçireceğiz. Böylece 6 Şubat'ta asrın felaketini yaşamış ve hemen her şeyini kaybetmiş gençlerimizin yuva kurmalarına yardımcı olacağız. Daha sonra Karadeniz doğalgazı ve Gabar petrolünden sağlayacağımız finansman ile projelerimizin kapsamını peyder pey genişleteceğiz. Devreye alacağımız diğer destekler ile hem aile yapımızı yoksulluk ve sapkınlık tehdidinden koruyacak hem de gençlerimize sahip çıkacağız. Bu konudaki kararlılığımızı sadece seçim meydanlarında değil tüm dünyanın huzurunda Birleşmiş Milletler kürsüsünden de ifade ettim, ifade ettik. Çok açık ve net bir şekilde aile müessesesini bekleyen tehdit ve tehlikelere dikkat çektik. Bu çağrımızın pek çok ülkede makes bulduğunu memnuniyetle müşahede ediyoruz. İnşallah akıl, izan, vicdan ve basiret sahibi tüm toplumların da desteği ile bu mücadeleyi küresel ölçekte sürdüreceğiz.

"6 binin üzerinde kardeşimiz şehit oldu"

Desteklerle gençlerimize sahip çıkacağız
Desteklerle gençlerimize sahip çıkacağız.
Küresel vicdanın harekete geçmesi gereken bir diğer alan hepimizin yüreğini parçalayan Gazze'dir. 7 Ekim'den beri İsrail yönetimi yaşadığı şoku bahane ederek Filistinli kardeşlerimize yönelik acımasız bir katliam gerçekleştiriyor. Şu anda tabi televizyon ekranlarında bizi izleyen ulusal, uluslararası bütün toplumlara özellikle sesleniyorum. Bu sabah da Katolik camiasına Papa vasıtasıyla seslendim. Camiler, kiliseler, okullar, pazar yerleri, hatta hastaneler İsrail güçleri tarafından bombalanmaktadır. Bugüne kadar İsrail'in Gazze ve Ramallah'a yönelik saldırıları neticesinde çoğu çocuk ve kadın 6 binin üzerinde kardeşimiz şehit oldu. Yine kahir ekseriyeti çocuk ve kadın olan 17 bin kişi yaralandı.

Etrafı tamamen kuşatılmış 360 kilometrekarelik dar bir alanda yaşama tutunma mücadelesi veren 2,3 milyon insanın tepesine şu ana kadar tespit edilen 12 bin tondan fazla bomba yağdırıldı. Amerika orada, Avrupa orada bütün imkanlarıyla orada. Tek tek gelip ziyarette bulunuyorlar. Gazze'deki konutların neredeyse yarısı ya zarar gördü ya yıkıldı ya da kullanılamaz hale geldi. Birleşmiş Milletler rakamlarına göre 600 bin Gazzeli yerlerinden edildi. Şu anda Birleşmiş Milletler ekipleri her an onlar da orayı terk etmeyi planlıyor, onun hesabını yapıyorlar.

"Medeni geçinen gayri medeniler bu vahşeti sadece seyrediyor"

Tüm savaşlarda olduğu gibi burada da en büyük mağduriyeti kadınlar ve masum çocuklar yaşadı, halen de yaşıyorlar. Gazze'de yansıyan haberler ve fotoğraflara bakıp da tepkisiz kalmak mümkün mü? Ne kadar sarsıcı olursa olsun hiç bir eylem böyle bir vahşeti meşru kılmaz. Gazze'ye yönelik saldırılar kendini savunma sınırını çoktan aşmış, açık bir zulme, katliama ve barbarlığa dönüşmüştür. İşin üzücü yanı medeni geçinen gayri medenilerin bu vahşeti sadece seyretmesidir.

Avrupa Birliği Komisyonu dün çıkmış henüz ateşkes çağrısı yapamayız diyor. Daha ne kadar insan ölmesi lazım? Ne kadar çocuk ölmesi lazım? Sizin hesabınız ne? Neye göre yapıyorsunuz bunu? Bunu bir açıklayın, bilelim ateşkes ne zaman yapılır, yapılmaz. Eğer siz siyaset yapıyorsanız bu siyaseti biz de yapıyoruz. 40 yıldır siyasetin içindeyim. Ama hiç bir zaman sizin gibi bu tür vahşetlere seyirci kalmadım, kalamayız. Ağız birliği etmişçesine tüm batılı ülkeler İsrail yönetimini aklı selime davet etmek yerine saldırılara koşulsuz destek veriyor. Lafa gelince insan hak ve hürriyetleri konusunda ahkam kesenler Gazzeli mazlumların hayat hakkını tam 19 gündür yok sayıyor.

Ne oldu insan hakları evrensel beyannamesi? Siz bu beyannameye hiç bakmıyor musunuz? Orada neler yazıyor hiç bakmıyor musunuz? Yok işlerine gelirse bakarlar, işlerine gelmediği için bakmazlar. Niye? Akan kan Müslüman kanı da onun için. Yardım gemisi göndermek yerine uçak gemisi, savaş gemisi göndererek hangi lobilere hizmet ettiklerini açıkça ortaya koydular, ortaya koyuyorlar. Sizi daha iyi tanıdık. Daha da iyi tanıyacağız. Bunun adı ikiyüzlülüktür, riyakarlıktır, ateşe benzin dökmektir. Buradan soruyorum, Avrupa Birliği Komisyonu'nun ateşkes çağrısı yapabilmesi için sayıyı versinler daha kaç çocuk ölmelidir?

Birleşmiş Milletler Güvenlik Konseyi'nin harekete geçmesi için daha kaç ton bombanın Gazze'ye düşmesi gerekir? Batılı kuruluşların katliama dur demeleri için daha ne kadar kadın, sivil, yaşlı hayatını kaybetmelidir. Uluslarası basın organlarının gerçekleri yazması, söylemesi, anlatması için daha kaç tane meslektaşları bombaların hedefi olmalıdır? Bölgemizi yangın yerine çeviren bu krizi sona erdirmek için daha ne kadar beklenmelidir? Gazze'de beyaz kefenlere sarılan her masumun vebali artık kefen olmaktan çıktı yavrularını bulabilmek için vücutlarına yazıyorlar bu kimin çocuğudur onu anlamak için. Her masumun vebali bombaları atanlar kadar ikircikli tavırları ile buna fırsat verenlerin de boynunadır. Savaş suçlarını aklamak için tüm ilkeleri çiğneyen medya organlarından katliamları ısrarla görmeden gelen uluslararası kuruluşlara kadar herkes Gazze'de ve Filistin topraklarında yaşanan vahşetin ortaklarıdır.

Cumhurbaşkanı Erdoğan: Gazze'ye ulaştırılmak üzere Mısır'a gönderdiğimiz yardım malzemelerinin toplamı 200 tonu aşıyor.

Biz bunu kabul etmedik, etmiyoruz ve etmeyeceğiz. Burada bizim prensibimiz bellidir, haksızlık karşısında susan dilsiz şeytandır. Tek başımıza kalsak da hakkı ve hakikati haykırmaktan çekinmeyeceğiz. Acı da olsa muhataplarımız için rahatsız edici de olsa birilerinin konforlarını bozsa, doğru bildiklerimizi açık yüreklilikle ifade edeceğiz. Bunun yanında Gazze halkının acil ihtiyaçlarının karşılanmasına yönelik çabalarımızı daha da yoğunlaştırıyoruz, yoğunlaştıracağız. 7 Ekim'den bu yana bir taraftan diplomatik temaslarımızı her seviyede sürdürürken diğer taraftan da Gazze'ye insani yardımların ulaştırılması için gayret gösterdik. Mısır makamlarıyla iş birliği içinde şimdiye kadar 10 uçak dolusu yardım malzemesini Ariş Havalimanı'na sevk ettik. Son olarak dün Gazze'nin en çok ihtiyaç duyduğu jeneratörleri gönderdik. Ayrıca 25 sağlık personelimizin tıbbi malzemelerle beraber Mısır'a intikalini sağladık. Gazze'ye ulaştırılmak üzere Mısır'a gönderdiğimiz yardım malzemelerinin toplamı 200 tonu aşıyor. Kardeş Mısır ile birlikte yardımları Gazzelilere ulaştırmaya çalışıyoruz.

Sahra hastanelerinin kurulmasından yaralıların tedavi edilmek üzere ülkemize getirilmesine kadar her türlü insani yardımı yapmaya hazırız. Hazırlıklarını yürüttüğümüz sivil yardım gemimizi de şartlar olgunlaşınca inşallah bölgeye göndereceğiz gemimiz hazır. Yeter ki oradan müsaade edilsin. Saldırılardan etkilenen çocuklara yönelik her türlü tıbbi, psikolojik ve diğer destekleri sağlamaya matuf çalışmalarımız sürüyor. Eşim Emine Erdoğan'ın himayesinde ilgili bakanlıklarımızın bu konudaki temasları devam ediyor. Özellikle çocukların getirilmesi ve onların burada himayesi noktasında. Bunun dışında yaraların süratle sarılması ve insani trajedinin önlenmesi noktasında ne yapmak gerekiyorsa Türkiye olarak elimizi taşın altına koymaktan asla imtina etmeyeceğiz.  

"Pusulamız vicdandır, merhamettir"

Tıpkı 500 sene önce İsrail sana sesleniyorum. 500 sene önce Engizisyondan kaçan Musevilere ali cenaplık gösterdiğimiz gibi unutmayın açın tarih kitaplarınızı bakın. Bunu biz yaptık. Tıpkı İkinci Dünya Savaşında soykırıma uğrayan Yahudi bilim adamlarına sahip çıktığımız gibi... Tıpkı Rusya-Ukrayna savaşında yurtlarından göç etmek zorunda kalan Ukraynalı sivillere, çocuklara yardım ettiğimiz gibi... Tıpkı Suriye'den Irak'a zulme uğrayan mazlumları bağrımıza bastığımız gibi... Tıpkı daha önce Kafkaslardan ve Balkanlar'dan hicret ederek Anadolu'ya gelen kardeşlerimize kucak açtığımız gibi bugün de Gazze krizinde bizim yegane pusulamız vicdandır, merhamettir, insanı insan yapan kadim değerlerin ihyasıdır.

Bizim için Gazzeli, Filistinli, Suriyeli çocuklarla açık söylüyorum İsrail'deki çocuklar arasında hiç bir fark yoktur. Çünkü çocuk tim kimliklerden, tanımlardan öte çocuktur. Çocuklar öldürülürken sessiz kalmanın utancını kimse bize yaşatamaz. Gözlerimizin önünde bir mezalime imza atılırken kimse bizden sükut etmemizi bekleyemez.

"Mazlumun ve mağdurun safındayız"

Dilimizi bağlasak da böylesi bir vahşete sessiz kalmaya her şeyden önce vicdanımız elvermez. Bizim görevimiz hakkı tutup kaldırmak, kimliğine bakmadan mazlum ve mağdurların haykıran sesi olmaktır. Elbette tarih soğuk betonların üzerinde sıra sıra dizilen masum çocuk cenazeleri karşısında susanlarla zor zamanda konuşanları, çalışanları, barış ve sükunetin tesisi için samimiyetle koşturanları kaydetmektedir. Biz asırlardır hep haktan, hakkaniyetten ve adaletten yana olduk. Şimdi de hiç bir ayrım yapmadan mazlumun ve mağdurun safındayız. Dün olduğu gibi bugün de insanı ve insan hayatını savunuyoruz. Çocuklar ölmesin diye gayret ediyoruz.

"Türkiye'nin İsrail'e borcu yok"

Mazlumun ve mağdurun safındayız
Mazlumun ve mağdurun safındayız.
Türkiye yakın çevresindeki tüm insani krizlerde dengeli ve ilkeli bir duruş sergilemiştir. Zaman bizi daima haklı çıkarmıştır. Filistin ve Gazze meselesinde de tavrımızın doğruluğundan hiç bir şüphe duymuyoruz. Asıl sorgulanması, asıl kendilerini hesapa çekmesi gerekenler Gazze'deki katliamı görüp de yüzünü başka tarafa dönenlerdir. Asıl hicap duyması gerekenler üç kuruş için zaarlık yapacak kadar onurunu, vakarını, vicdan pusulasını yitirenlerdir. Allah'ın izniyle biz ne kendimizi ne ülkemizi ne de aziz milletimizi böyle bir duruma kesinlikle düşürmeyeceğiz. Şimdi buradan tekrar sesleniyorum. Şu batının sesini çıkarmayanları varya bunlar İsrail'e borçlu olanlardır. Ama Türkiye'nin İsrail'e borcu yok. Onun için biz rahatız. Onun için biz güçlüyüz. Bundan sonra da aynı şekilde hakkı haykırmaya devam edeceğiz. Tüm çocukların huzuru, esenliği, güvenliği ve refahı için çalışmaya devam edeceğiz.

Kaynak: TRTHaber

25 Ekim 2023 Çarşamba

Evde Ek İş Paketleme

Güvenilir evde PAKETLEME işi

Güvenilir evde PAKETLEME işi
Evde Ek İş Paketleme.
Günümüzde pek çok insan, ek gelir elde etmek veya aile bütçesine katkıda bulunmak amacıyla farklı iş fırsatları aramaktadır. Bu noktada, evde paketleme işi, birçok kişi için cazip bir seçenek olabilir. Evde paketleme işi, kolayca erişilebilen, esnek bir iş fırsatı sunar. Ancak, bu işi güvenilir bir şekilde yapmak önemlidir.

Evde paketleme işi, birçok farklı sektörde kullanılmaktadır. Özellikle e-ticaret sektörünün büyümesiyle birlikte, ürünlerin paketlenmesi ve dağıtımı büyük bir öneme sahip olmuştur. Bu iş, evde çalışan anneler, öğrenciler veya evden çalışmak isteyen herkes için uygun bir seçenek sunar.

Ancak, evde paketleme işini düşünmeden önce dikkate almanız gereken bazı önemli noktalar bulunmaktadır. İlk olarak, işverenin güvenilirliği çok önemlidir. İnternet üzerinden veya yerel iş ilanlarıyla bu tür işleri bulabilirsiniz. Ancak, dolandırıcılardan korunmak için her zaman dikkatli olmalısınız. Güvendiğiniz bir işverenle çalışmak önemlidir.

Ayrıca, işverenle çalışma koşullarını açıkça anlaşmalısınız. Özellikle ücretlendirme, işin süresi, ne tür ürünlerin paketleneceği gibi konuları net bir şekilde belirlemelisiniz. Ayrıca, işinizi yaparken evde gerekli ekipman ve malzemeleri sağlayıp sağlamamanız gerektiğini de belirlemelisiniz.

Evde paketleme işi, birçok kişi için ek gelir elde etmenin iyi bir yoludur. Ancak, işi güvenilir ve dürüst bir işverenle yapmanız ve çalışma koşullarını net bir şekilde belirlemeniz çok önemlidir. Ayrıca, işvereninizin size verdiği süre içinde işinizi tamamlamanız gerekecektir.

Sonuç olarak, evde paketleme işi güvenilir bir ek gelir kaynağı olabilir, ancak dikkatli olmanız gereken bazı noktalar vardır. İşvereninizin güvenilirliğini doğrulayın, çalışma koşullarını net bir şekilde belirleyin ve işinizi zamanında tamamlayarak bu işten en iyi şekilde faydalanabilirsiniz.

LCW evde paketleme yani LCW (Loft, Casual, and Work) firması, evde paketleme işi sağlayarak evden çalışma fırsatı sunan bir işveren olarak tanınır ve bu işi yapmak isteyen kişilere ürünlerin düzenli ve güvenilir bir şekilde paketlenmesi için bir gelir kaynağı sunar.

Tabi bu işle alakalı internetten yaptığımız araştırmada elde ettiğimiz kısa bilgilerle ilerlemek mümkün olmayabilir.

Kadınlar için Evde Paketleme İşi

Güvenilir evde PAKETLEME işi
Kadınlar için Evde Paketleme İşi.


Günümüzde pek çok kadın, aile ekonomisine katkı sağlamak veya kendi kişisel gelirlerini artırmak amacıyla farklı iş fırsatları aramaktadır. Evde paketleme işi, özellikle kadınlar için cazip bir seçenek olabilir. Bu iş, esnek çalışma koşulları ve evden çalışma imkanı sunarak, aile yaşamıyla iş dengesini sağlama konusunda yardımcı olabilir.

Evde paketleme işi, birçok farklı sektörde kullanılmaktadır. Özellikle e-ticaret sektörünün büyümesiyle birlikte, ürünlerin paketlenmesi ve dağıtımı büyük bir öneme sahip olmuştur. Bu, kadınlar için evde çalışma fırsatları yaratmıştır. Bu iş, anneler, evden çalışmak isteyen kadınlar veya ek gelir elde etmek isteyen herkes için uygundur.

Evde paketleme işi, kolayca erişilebilen iş fırsatları arasında yer alır. İnternet üzerinden veya yerel iş ilanları aracılığıyla bu tür işleri bulabilirsiniz. Ancak işverenin güvenilirliği büyük bir öneme sahiptir. Dolandırıcılardan korunmak için dikkatli olmalısınız ve yalnızca güvenilir işverenlerle çalışmalısınız.

İşverenle çalışma koşullarını açıkça anlaşmak da önemlidir. Ücretlendirme, işin süresi, hangi ürünlerin paketleneceği gibi konuları net bir şekilde belirlemelisiniz. Ayrıca işi yaparken gerekli ekipman ve malzemelerin sizin tarafınızdan sağlanıp sağlanmayacağını da sorgulamalısınız.

Sonuç olarak, evde paketleme işi, kadınlar için ek gelir elde etmenin iyi bir yoludur. Ancak işverenin güvenilirliğini doğrulamalı, çalışma koşullarını net bir şekilde belirlemeli ve işinizi zamanında tamamlamalısınız. Kadınlar için evde paketleme işi, aile ekonomisine katkı sağlamanın ve aynı zamanda ev işleriyle uyumlu bir çalışma fırsatı sunmanın harika bir yoludur.

e-devlet üzerinden Evde Paketleme İşi

Evde paketleme işi veya benzeri bir iş arıyorsanız, e-devlet platformu, iş ilanlarına başvurmanız, işsizlik ödeneği başvurularınızı takip etmeniz veya işle ilgili diğer belgeleri düzenlemeniz gibi iş arama sürecinizi kolaylaştıran bazı hizmetler sunabilir.

Eğer belirli bir evde paketleme işi fırsatı hakkında bilgi almak isterseniz, ilgili işverenlerin web sitelerini veya ilanlarını takip etmeniz gerekecektir. Ancak, e-devlet üzerinden iş arama ve diğer işlemlerinizi kolayca yönetebilirsiniz. Bu platform, vatandaşların bir dizi devlet hizmetine erişimini sağlar ve işlemleri daha hızlı ve verimli bir şekilde gerçekleştirmelerine yardımcı olur.

Evde PAKETLEME işi yapanların yorumları

Evde PAKETLEME işi yapanların yorumları
Evde PAKETLEME işi yapanların yorumları.

Evde paketleme işi, birçok kişi için ek gelir elde etmek veya esnek bir çalışma düzeni sürdürmek için cazip bir seçenektir. İş arayanlar, bu işi farklı şekillerde deneyimlerler.

Bazıları için, evde paketleme işi, evde çocuklarına bakarken veya ev işlerini yaparken ek gelir sağlama fırsatı sunar. Bu iş, aile yaşamıyla mükemmel bir denge sağlayabilir ve aile bütçesine katkıda bulunabilir.

Ancak bazı insanlar, evde paketleme işi'nin sıkıcı veya yetersiz ödeme yapılan bir iş olduğunu düşünebilir. İşverenin güvencesizliği ve ödeme koşullarının adil olmama ihtimali, bazı kişilerin bu işi tercih etmemelerine neden olabilir.

Evde paketleme işi yapanların bazıları işverenlerinden memnunken, diğerleri işlerini kaybetme veya ödeme sorunları yaşayabilir. Bu nedenle, bu tür işleri düşünenler, işverenlerini dikkatle seçmeli ve sözleşme koşullarını net bir şekilde anlamalıdır.

Sonuç olarak, evde paketleme işi, ek gelir sağlama veya esnek çalışma fırsatı arayanlar için cazip olabilir, ancak işi yapmadan önce riskleri ve faydaları değerlendirmek önemlidir. İşveren seçimleri ve iş koşulları, iş deneyimini büyük ölçüde etkileyebilir.

19 Temmuz 2023 Çarşamba

Yeşil Çayın Faydaları

Yeşil Çayın Faydaları nelerdir?

Yeşil Çayın Faydaları nelerdir?

Yeşil çay sakinleştirir mi?

Gece yatmadan önce yeşil çay içmek zayıflatırmı? Poşet yeşil çayın zararları nelerdir? Limonlu yeşil çayın faydaları nelerdir? Sallama yeşil çayın faydaları nelerdir? Her gün yeşil çay içmenin faydaları nelerdir? Yeşil çay sakinleştirir mi?

Haber Oku'nun yazdığı konunun tanımına blogumuz yer verdik. İşte Yeşil Çay'ın bazı önemli Faydaları.

Yeşil çay, yüzyıllardır Asya kökenli bir içecektir ve son yıllarda dünya genelinde popülerliği artmıştır. Yeşil çayın birçok faydası vardır, bunlardan bazıları şunlardır:

  1. Antioksidan içeriği: Yeşil çay, polifenol adı verilen güçlü antioksidanlar açısından zengindir. Bu antioksidanlar, hücrelerdeki serbest radikallerin neden olduğu oksidatif stresi azaltmaya yardımcı olarak sağlık üzerinde olumlu etkiler sağlar. Oksidatif stres, yaşlanma sürecini hızlandırabilir ve çeşitli hastalıkların gelişimine katkıda bulunabilir.

  2. Kalp sağlığını destekler: Araştırmalar, düzenli olarak yeşil çay tüketmenin, kalp hastalıklarına karşı koruyucu etkisi olduğunu göstermektedir. LDL kolesterolü düşürmeye yardımcı olabilir ve kan damarlarının genişlemesini teşvik ederek kan basıncını düzenlemeye yardımcı olabilir.

  3. Beyin fonksiyonunu artırır: İçerdiği kafein ve L-theanine adlı amino asit, beyin fonksiyonlarını olumlu yönde etkileyebilir. Kafein, uyanıklığı artırabilir ve konsantrasyonu destekleyebilirken, L-theanine, rahatlama ve odaklanma üzerinde olumlu etkileri olan bir amino asittir.

  4. Metabolizmayı hızlandırabilir: Yeşil çayın, termojenik etkileri sayesinde metabolizmayı artırabileceği ve yağ yakımını destekleyebileceği düşünülmektedir. Bu nedenle, bazı insanlar kilo verme süreçlerinde yeşil çayı bir destekleyici olarak tercih ederler.

  5. Anti-inflamatuar etkileri: Yeşil çaydaki bazı bileşikler, vücutta iltihaplanma süreçlerini azaltmaya yardımcı olabilir. Bu özellik, çeşitli iltihaplı hastalıkların yönetimi açısından önemlidir.
    Gece yatmadan önce yeşil çay içmek zayıflatırmı?
    Her gün yeşil çay içmenin faydaları nelerdir?


  6. Kansere karşı koruyucu etkiler: Bazı çalışmalar, yeşil çayın içeriğinde bulunan bazı bileşiklerin kanser hücrelerinin büyümesini inhibe edebileceğini ve kansere karşı koruyucu etkileri olabileceğini göstermektedir. Ancak, bu alanda daha fazla araştırma yapılması gerekmektedir.

Unutulmaması gereken nokta, yeşil çayın tek başına mucizevi bir çözüm olmadığıdır. Sağlıklı bir yaşam tarzının bir parçası olarak düzenli tüketimi, genel sağlık ve iyi olma üzerinde olumlu etkileri destekleyebilir. Ancak, herkesin farklı sağlık koşulları ve reaksiyonları olduğundan, özellikle belirli bir sağlık durumuyla ilgili sorunuz varsa, sağlık uzmanınızla konuşmak her zaman önemlidir.

İlgili konu hakkında daha fazla bilgiye erişmeniz için aşağıda bağlantılarını paylacağım. Umarım yazımızdan yararlanmanızı temmeni ederiz.

6 Temmuz 2023 Perşembe

Anadol Kamyonet

Anadol Kamyon ve Kamyonet Fiyatları

Anadol Böcek Kamyonet
Anadol Böcek Kamyonet.
Anadol Kamyon ve Kamyonet fiyatları, birçok faktöre bağlı olarak değişiklik gösterebilir. Bunlar, aracın modeli, yılı, teknik özellikleri, kullanım durumu, genel durumu ve pazar talebi gibi etkenlerdir. Ayrıca, ikinci el araç piyasasındaki dalgalanmalar ve yerel pazar koşulları da fiyatları etkileyebilir. Bununla birlikte, genel bir fikir edinmek için Anadol Kamyon ve Kamyonet fiyatlarının bazı örneklerini aşağıda bulabilirsiniz.
  1. Anadol Böcek Kamyonet: Anadol Böcek Kamyonet, genellikle 1970'li yıllarda üretilen ve hala popüler olan bir modeldir. İkinci el olarak satışa sunulan bu araçların fiyatı, genellikle aracın modeline, restorasyon durumuna ve genel olarak aracın durumuna bağlı olarak değişebilir. Yaklaşık olarak 10.000 TL ile 30.000 TL arasında bir fiyat aralığı görebilirsiniz.
  2. Anadol A1 Kamyonet: Anadol A1 Kamyonet, 1980'li yıllarda üretilen bir modeldir. Araç, daha modern bir tasarıma ve daha gelişmiş özelliklere sahiptir. İkinci el olarak satılırken fiyatı, aracın model yılına, motor gücüne, kilometre durumuna ve genel kondisyonuna bağlı olarak değişir. Ortalama olarak 20.000 TL ile 50.000 TL arasında bir fiyat aralığı gözlenebilir.
  3. Anadol 16 Kamyon: Anadol 16 Kamyon, kamyonet kategorisinde yer alan bir modeldir. Yük taşıma kapasitesi ve güçlü motoruyla bilinir. İkinci el olarak satılan bu kamyonların fiyatı, model yılına, motor gücüne, kilometre durumuna ve genel kondisyonuna bağlı olarak değişiklik gösterir. Ortalama olarak 30.000 TL ile 70.000 TL arasında bir fiyat aralığına sahip olabilir.
  4. İyi Bakım ve Geçmiş: Anadol Kamyonet'inizi satarken, aracınızın iyi bakım geçmişini ve iyi durumda olduğunu vurgulamak önemlidir. Örneğin, düzenli olarak servis yapıldığını veya önceki sahipler tarafından iyi korunduğunu belirtmek, alıcıların güvenini kazanmanıza yardımcı olabilir. Anadol Kamyonet'in sağlam yapısı, iyi bakıldığında yıllar boyunca dayanıklılığını koruyabileceğini gösterir.
  5. Detaylı İlan: Letgo'da araç satarken, kapsamlı ve doğru bir ilan oluşturmak önemlidir. Anadol Kamyonet'in özelliklerini, kilometre durumunu, yakıt tüketimini ve geçerli muayene durumunu net bir şekilde belirtmek gerekir. Ayrıca, yüksek kaliteli fotoğraflar eklemek, aracın görünümünü ve durumunu daha iyi gösterir ve potansiyel alıcıların ilgisini artırır.
Yukarıdaki fiyatlar genel bir tahmin niteliğindedir ve piyasa koşullarına ve aracın durumuna bağlı olarak değişebilir. Anadol Kamyon ve Kamyonet Fiyatları'nı daha doğru bir şekilde öğrenmek için ikinci el araç platformlarını, araba galerilerini veya ilan sitelerini takip edebilir ve yerel pazar koşullarını gözlemleyebilirsiniz. Ayrıca, aracınızı bir değerlendirme uzmanına göstererek daha spesifik bir fiyat alabilirsiniz.

Anadol Kamyonet - Letgo

Letgo gibi ikinci el eşya satışı yapılan platformlar, kullanıcıların kullanılmış araçlarını kolayca satmalarını ve alıcılar için de avantajlı bir şekilde araç sahibi olmalarını sağlayan popüler mecralardan biridir. Bu platformda satış yaparken, aracınızın değerini ve özelliklerini potansiyel alıcılara en iyi şekilde yansıtan bir ilan oluşturmak önemlidir. Anadol Kamyonet, bu tür platformlarda çok çekici bir seçenektir.
Anadol Kamyonet - Letgo
Anadol Kamyonet Fiyatları.


İşte Anadol Kamyonet'inizi Letgo'da satmak için bazı avantajlar ve püf noktaları:

  1. Klasik ve Nadir Bir Araç: Anadol Kamyonet, Türkiye'de üretilen klasik bir araçtır ve nadir bulunur. Bu özelliği, otomobil tutkunlarının ve koleksiyoncuların ilgisini çeker. Letgo gibi platformlarda, nadir bulunan bir aracın satışı, potansiyel alıcıların dikkatini çekecektir.
  2. Dayanıklılık ve Çok Amaçlılık: Anadol Kamyonet, sağlam yapısı ve geniş yük kapasitesiyle bilinir. Bu araç, taşımacılık ihtiyaçlarını karşılamak için idealdir. Letgo kullanıcıları arasında, ticari faaliyetlerde veya hobi amaçlı kullanılmak üzere bir kamyonet arayanlar da bulunabilir. Bu nedenle, Anadol Kamyonet'inizi, kullanım alanlarına ve pratikliğine vurgu yaparak potansiyel alıcılara sunabilirsiniz.
  3. Ekonomik Seçenek: İkinci el araç arayanlar genellikle bütçelerine uygun seçeneklere yönelirler. Anadol Kamyonet, uygun fiyat aralığıyla birlikte dayanıklı ve işlevsel bir araç olarak dikkat çeker. Letgo gibi platformlarda, bütçe dostu araçlar arayan kullanıcılar için cazip bir seçenektir. İlanınızda, uygun fiyatını vurgulayarak potansiyel alıcıları cezbetmek önemlidir.
  4. İyi Bakım ve Geçmiş: Anadol Kamyonet'inizi satarken, aracınızın iyi bakım geçmişini ve iyi durumda olduğunu vurgulamak önemlidir. Örneğin, düzenli olarak servis yapıldığını veya önceki sahipler tarafından iyi korunduğunu belirtmek, alıcıların güvenini kazanmanıza yardımcı olabilir. Anadol Kamyonet'in sağlam yapısı, iyi bakıldığında yıllar boyunca dayanıklılığını koruyabileceğini gösterir.
  5. Detaylı İlan: Letgo'da araç satarken, kapsamlı ve doğru bir ilan oluşturmak önemlidir. Anadol Kamyonet'in özelliklerini, kilometre durumunu, yakıt tüketimini ve geçerli muayene durumunu net bir şekilde belirtmek gerekir. Ayrıca, yüksek kaliteli fotoğraflar eklemek, aracın görünümünü ve durumunu daha iyi gösterir ve potansiyel alıcıların ilgisini artırır.
Sonuç olarak, Anadol Kamyonet'inizi Letgo gibi platformlarda satmak, doğru bir ilan oluşturmayı gerektirir. Aracın nadirliğini, dayanıklılığını, uygun fiyatını ve iyi bakım geçmişini vurgulayan bir ilan, potansiyel alıcıların ilgisini çekecektir. Ayrıca, kapsamlı ve doğru bilgilerle desteklenen bir ilan oluşturmak, satış sürecini hızlandırabilir ve başarılı bir şekilde aracınızı Letgo üzerinden satabilirsiniz.

Sahibinden Anadol Kamyonet
Sahibinden Anadol Kamyonet.
Sahibinden Anadol Kamyonet arayışınız için aşağıdaki adımları takip edebilirsiniz:

  1. İnternet Araması: Sahibinden Anadol Kamyonet arayışınızı internet üzerinde yapabilirsiniz. Arama motorlarına "Sahibinden Anadol Kamyonet" veya benzer bir kelime öbeği yazarak sonuçlara ulaşabilirsiniz. Sahibinden.com gibi ikinci el araç satışı yapan platformlarda, filtreleme seçeneklerini kullanarak aradığınız model ve şartlara uygun ilanları bulabilirsiniz.
  2. İlan Siteleri: İlan siteleri, bireysel kullanıcıların araçlarını satmak için yayınladıkları ilanların bulunduğu platformlardır. Sahibinden.com, Arabam.com, Gittigidiyor gibi sitelerde Anadol Kamyonet ilanlarını bulabilirsiniz. Arama filtrelerini kullanarak ilanları model, yıl, fiyat aralığı, bölge gibi kriterlere göre daraltabilirsiniz.
  3. Sosyal Medya Grupları ve Forumlar: Sosyal medya platformlarında Anadol Kamyonet satışıyla ilgili gruplara veya ilan yayınlanan forumlara katılabilirsiniz. Facebook Grupları, Reddit, Türkiye'nin farklı otomobil forumları gibi yerlerde ilanları bulabilir veya satışa yönelik taleplerinizi paylaşabilirsiniz.
  4. Otomobil Galerileri ve Satıcılar: Bazı otomobil galerileri ve satıcılar, ikinci el araçlar arasında Anadol Kamyonetleri de bulundurabilirler. Bu nedenle, yerel otomobil galerilerini ziyaret ederek veya telefonla iletişime geçerek Anadol Kamyonet bulunup bulunmadığını öğrenebilirsiniz.
  5. Yerel Gazeteler ve İlan Panoları: Yerel gazetelerin otomobil ilanlarını takip edebilir veya ilan panolarında Anadol Kamyonet satışıyla ilgili ilanlara bakabilirsiniz. Bu yöntem daha geleneksel olabilir, ancak bazı insanlar hala bu şekilde ilan vermektedir.
Sahibinden Anadol Kamyonet ararken, aracın durumunu, kilometre durumunu, bakım geçmişini ve diğer teknik detayları göz önünde bulundurmayı unutmayın. Ayrıca, alım yapmadan önce test sürüşü yapmak ve aracın tüm belgelerini kontrol etmek gibi adımları da atmanız önemlidir.

"Sahibinden satılık 1600 Anadol Kamyonet, sağlam yapısı ve dayanıklılığıyla dikkat çeken bir seçenek olarak karşımıza çıkıyor."

"Sahibinden satılık Anadol Kamyonet, nostaljik tasarımı ve kullanışlı yük taşıma kapasitesiyle göz alıcı bir seçenek olarak karşımıza çıkıyor."

Yine de, belirtmek gerekir ki, fiyatlar piyasa koşullarına ve aracın durumuna göre değişiklik gösterebilir. Sahibinden.com veya diğer ikinci el araç platformlarındaki ilanları inceleyerek daha kesin fiyat bilgilerine ulaşabilirsiniz.

5 Temmuz 2023 Çarşamba

E-ticaret Sitesi Fiyatları

E-ticaret Sitesi Fiyatları ve Seçenekleri

E-ticaret Sitesi Fiyatları ve Seçenekleri
E-ticaret Platformları.
Günümüzde dijital pazarlama ve online ticaretin hızla büyümesiyle birlikte, birçok işletme online mağazalarını açmak ve müşterilere internet üzerinden ürün ve hizmetler sunmak için e-ticaret sitelerini tercih etmektedir. Ancak, bir e-ticaret sitesi oluşturmak ve işletmek birtakım maliyetler gerektirebilir. Bu makalede, e-ticaret sitesi fiyatları ve farklı seçenekler hakkında bilgi verilecektir.
  1. Hazır E-ticaret Platformları: Birçok hazır e-ticaret platformu, kullanıcı dostu arayüzleri ve gelişmiş özellikleriyle işletmelere hızlı bir şekilde online mağaza açma imkanı sunmaktadır. Bu platformlar genellikle aylık abonelik veya belli bir işlem ücreti karşılığında kullanılabilir. Fiyatlar, platformun özelliklerine, müşteri desteğine ve trafik/bağlantı limitlerine bağlı olarak değişebilir. Örnek olarak Shopify, BigCommerce ve WooCommerce gibi popüler hazır e-ticaret platformları gösterilebilir.
  2. Özel E-ticaret Çözümleri: Bazı işletmeler, özelleştirilmiş e-ticaret çözümleri isteyebilir ve bu durumda web geliştirme ajanslarından veya freelance geliştiricilerden destek alabilirler. Özel e-ticaret çözümleri, işletmenin ihtiyaçlarına ve gereksinimlerine göre özelleştirilebilir. Ancak, bu tür bir çözüm daha yüksek maliyetler gerektirebilir çünkü baştan sona bir web sitesi oluşturma ve geliştirme sürecini içerir.
  3. Ek Maliyetler: E-ticaret sitesi fiyatları sadece siteyi oluşturma maliyetini içermez, aynı zamanda diğer faktörleri de kapsar. Örneğin, alan adı kaydı, barındırma hizmetleri, SSL sertifikaları, ödeme ağ geçitleri, güvenlik önlemleri, pazarlama ve reklam maliyetleri gibi ekstra masraflar da göz önünde bulundurulmalıdır. Bu faktörler, işletmenin ihtiyaçlarına, büyüklüğüne ve hedeflerine bağlı olarak değişiklik gösterebilir.
Sonuç olarak, e-ticaret sitesi fiyatları farklı faktörlere bağlı olarak değişir ve işletmelerin ihtiyaçlarına göre özelleştirilebilir.

E-ticaret Sitesi Kurma Maliyeti

E-ticaret sitesi kurma maliyeti, birçok farklı faktöre bağlı olarak değişebilir. İşletmenin ihtiyaçlarına, özelliklerine, ölçeğine ve tercihlerine göre maliyetlerde farklılıklar olabilir. İşte genel olarak göz önünde bulundurmanız gereken bazı maliyet faktörleri:
  1. E-ticaret Platformu: E-ticaret sitesi oluşturmak için hazır bir e-ticaret platformu kullanmak, genellikle daha uygun maliyetli bir seçenektir. Platformun ücretlendirme politikası, aylık abonelik veya işlem bazlı ücretlendirme gibi farklı modellerde olabilir. Platformun özellikleri, destek hizmetleri ve trafik/bağlantı limitleri gibi faktörler de fiyatı etkileyebilir.
  2. Tasarım ve Geliştirme: E-ticaret sitesinin tasarımı ve geliştirilmesi için profesyonel bir web geliştirici veya ajansla çalışmanız gerekebilir.
    E-ticaret Sitesi Kurma Maliyeti
    Tasarım ve Geliştirme.

    Bu, site tasarımının özelleştirilmesi, kullanıcı deneyimi optimizasyonu ve özel işlevlerin eklenmesi gibi süreçleri içerir. Tasarım ve geliştirme maliyeti, işletmenin taleplerine ve karmaşıklığına bağlı olarak değişir.
  3. Barındırma ve Alan Adı: Bir e-ticaret sitesi için güvenilir bir barındırma hizmetine ihtiyacınız olacaktır. Barındırma hizmetleri, trafik, depolama alanı ve güvenlik gibi özelliklere göre farklı fiyatlandırma modellerine sahip olabilir. Ayrıca, bir alan adı kaydetmeniz ve yenilemeniz gerekecektir. Alan adı maliyetleri yıllık olarak faturalanır.
  4. Güvenlik ve SSL Sertifikası: E-ticaret siteleri, müşterilerin kişisel bilgilerini korumak için güvenlik önlemlerine ihtiyaç duyar. SSL sertifikası, sitenizin güvenli bir şekilde veri alışverişi yapmasını sağlar. SSL sertifikası genellikle yıllık olarak ücretlendirilir.
  5. Ödeme Ağ Geçidi: Müşterilerinizin kredi kartı veya diğer ödeme yöntemleriyle ödeme yapabilmesi için bir ödeme ağ geçidi entegrasyonuna ihtiyacınız olacaktır. Ödeme ağ geçitleri genellikle işlem başına veya aylık bir ücret karşılığında hizmet verir.
  6. Pazarlama ve Reklam: E-ticaret sitenizi tanıtmak ve müşteri trafiği oluşturmak için pazarlama ve reklam stratejilerine yatırım yapmanız gerekebilir.
"Hayalinizdeki online mağazayı oluşturmak için doğru yerdesiniz! İşletmenizin dijital dünyada parlamasını sağlayacak özelleştirilmiş ve kullanıcı dostu e-ticaret siteleri sunuyoruz. Müşterilerinizi etkileyen göz alıcı tasarımlarımız ve güçlü işlevselliklerimizle, online başarınızı garanti altına alıyoruz. Hemen bugün bize katılın ve rekabetin önünde yerinizi alın!"

Tanıtımını yapmış olduğumuz yazının bağlantılarını paylaşarak daha fazla bilgiye ulaşmanızı sağlayacağım.

6 Haziran 2023 Salı

Yeni Kabine ilk kez toplandı

Yeni Cumhurbaşkanlığı Kabinesi ilk kez toplandı

Cumhurbaşkanı Recep Tayyip Erdoğan'ın 28 Mayıs'ta yeniden seçilmesinin ardından açıkladığı yeni kabine, ilk toplantısını gerçekleştiriyor.




Cumhurbaşkanı Erdoğan ve kabine üyeleri, toplantı öncesinde Anıtkabir'i ziyaret etti.

Cumhurbaşkanlığı Kabinesi, ziyaretin ardından ilk toplantısını Cumhurbaşkanı Erdoğan başkanlığında Cumhurbaşkanlığı Külliyesi'nde yapıyor.

Saat 15.10'da başlayan toplantıda deprem bölgesindeki çalışmalar, ekonomide atılacak adımlar ve çizilecek yol haritası ile terörle mücadele ve sınır güvenliği konularının öncelikli gündem maddelerinden olması bekleniyor.