İstanbul'da bayram öncesi trafik yoğunluğu
Bayram öncesi. |
Düzce ve Bolu kesiminde bayram trafiği başladı
Trafik yoğunluğu. |
Bayram öncesi. |
Trafik yoğunluğu. |
Yeşil çayın bazı faydaları. |
Yeşil çayın sakinleştirici etkilerinin temel nedenlerinden biri, içeriğindeki L-teanin adı verilen bir amino asittir. L-teanin, beyin fonksiyonlarını etkileyerek stresi azaltmaya ve sakinliği artırmaya yardımcı olabilir. Araştırmalar, L-teanin içeren gıda ve içeceklerin sakinleştirici etkileri üzerine olumlu sonuçlar verdiğini göstermektedir.
Yeşil çay aynı zamanda antioksidan zengin bir içecektir. Antioksidanlar, vücuttaki serbest radikalleri temizleyerek hücresel hasarı azaltır ve stresle mücadelede önemli bir rol oynar. Düzenli olarak yeşil çay tüketmek, stresin fizyolojik etkilerini hafifletebilir.
Yeşil çayın içeriğinde bulunan kafein miktarı, kahveye göre daha düşüktür. Bu, sakinleştirici etkilerini artırır, çünkü aşırı kafein tüketimi endişe ve sinirlilik hissine neden olabilir. Yeşil çay, daha dengeli bir enerji artışı sağlayarak sakin bir uyanıklık hissi yaratır.
Ayrıca, yeşil çayın içerdiği bazı diğer bileşenler, kan basıncını düşürebilir ve rahatlatıcı etkileri artırabilir. Bu nedenle, yeşil çay tüketimi, hipertansiyon ve stresle mücadelede etkili bir destek olabilir.
Yeşil çay sakinleştirir mi? |
Yeşil çayın sağlığa bir dizi faydası vardır ve bunlar sallama değil bilimsel araştırmalarla desteklenen gerçek etkilerdir. İşte yeşil çayın bazı faydaları:
Ancak, yeşil çayın faydalarından tam olarak faydalanmak için makul miktarlarda tüketilmesi ve diyet ve yaşam tarzıyla dengelenmesi önemlidir. Ayrıca, herhangi bir sağlık durumu veya ilaç kullanımı konusunda endişeleriniz varsa, bir sağlık uzmanına danışmanız önemlidir.
İlginizi Çekebilir: https://www.haberoku.web.tr/2023/07/yesil-cayn-saglga-ne-faydalar-var.html
Web Adresi: https://www.haberoku.web.tr/
Ateşkes için daha kaç çocuk ölmeli? |
Cumhurbaşkanı Recep Tayyip Erdoğan, "Gazze halkının acil ihtiyaçlarının karşılanmasına yönelik çabalarımızı daha da yoğunlaştırıyoruz" dedi.
Cumhurbaşkanı Recep Tayyip Erdoğan, 8. Aile Şurası'nda konuştu.
Cumhurbaşkanı Erdoğan, konuşmasında şunları kaydetti;
Türkiye Yüzyılı'nda Ailemiz İstikbalimiz temasıyla icra edilen şuranın ülkemiz milletimiz ve tüm ailelerimiz için hayırlara vesile olmasını rabbimden niyaz ediyorum. Aile şuralarının ilki 1990 yılında düzenlenmişti. Bizim dönemimizde de şimdiye kadar farklı tarihlerde 4 şura tertip edildi. Her şurada aile başta olmak üzere toplumu ilgilendiren kritik meseleler ele alındı, çözüm önerileri getirildi. Biz de aileye dair politikalarımızı şekillendirirken şura kararlarını rehber edindik. Bunların başında münhasıran aile ile ilgilenecek bir bakanlığın kurulması fikri vardı. Şurada gündeme getirilen bu öneriyi 2011 yılında hayata geçirdik. Böylece aile meselesinin tek bir çatı altında tüm boyutlarıyla yönetilmesini temin ettik.
Cumhuriyetimizin 100. Yılını kutladığımız bir döneme tekabül eden 8. Aile şurasının da hem kapsamlı bir muhasebe imkanı sunacağı hem de geleceğe dair hedeflerin belirlenmesine katkı sağlayacağı açıktır. Şuraya iştirak eden tüm katılımcıların bugün ve yarın gerçekleştirilecek komisyon çalışmalarına bu zaviyeden bakmalarını özellikle rica ediyorum.
Şuranın temasında da ifade edildiği üzere istikbalimiz olan aile kurumunun korunmasında sizlerin dile getireceği görüşlerin çok değerli ve anlamlı olduğunu bilmenizi istiyorum. Bilim adamlarımızdan uzmanlara, kamu kurumlarından sivil toplum kuruluşlarına kadar konunun tüm paydaşlarını buluşturan şuranın başarılı ve verimli geçmesini temenni ediyorum.
İnancımızda ve kültürümüzde aile mukaddes bir müessesedir. İnsanı doğumundan ölümüne kadar her alanda kuşatan, hayatın iniş çıkışları karşısında koruyan aile çok büyük bir nimet, eşsiz bir hazinedir. İnsan aile içinde doğar. Ailede huzura erer, aile fertleri arasında kendisini güvende hisseder. Hayata ailesi ile birlikte hazırlanır. Sevginin paylaşılarak çoğaldığı, zorluklara beraber göğüs gerildiği aile insanı insan yapan en önemli hasletlerdendir. Devletin vazifelerinin başında aile kurumu ve neslin muhafazası gelir. İnancımızın bize vaz ettiği bu husus anayasamızda da yerini almıştır. Anayasamızın 41. Maddesi çok açık ve nettir. Aile Türk toplumunun temelidir. Anayasamız böyle söylüyor. Devletin aileyi koruma noktasında sorumluluklarını da ifade etmiştir.
Evet aile toplumun temelidir ve temeli sağlam olmayan toplumlar ayakta kalamaz. Güçlü bir millet güçlü bir aileden oluşur. Eğer güçlü aileler yoksa güçlü bir milleti bulamazsınız. Bu bakımdan aile toplumun çelik çekirdeği, özü, güç kaynağıdır. Aileyi devletin taşıyıcı sütunu ve kilit taşı olarak görüyoruz. Nesilden nesile aktarılan milli kültür ve değerlerimizin vasatı aynı şekilde aile kurumudur. Dil ailede öğrenilir. Ahlak ailede kuşanılır. İnanç ailede yerleşir. Milli şuur ailede kazanılır. Merhamet, şefkat, hürmet, sevgi ailede edinilir. Karakter burada şekillenir. Kimlik ailede inşa edilir. Kişi aile çatısı altında toplumun sorumlu bir ferdi haline dönüşür. Çocukları çağın marazlarından koruyan kalkan yine ailedir. Okuldan önce ilk ve en önemli eğitim kurumu aynı şekilde ailedir. Beşeri, sosyal ve devlet hayatımızda yeri doldurulmaz olan aileye sahip çıkmak insana, topluma, devlete ve milletin istikbaline sahip çıkmak demektir.
Aileyi özellikle bu noktada çok çok önemseyen iktidarımız, partimiz şunu topluma aynı şekilde haykırıyor ve diyoruz ki, aileye gerekli önemi vermeyen hiç bir toplum ekonomik açıdan ne kadar müreffeh olursa olsun geleceğine güvenle bakamaz. İşte batının çıkmazı işte burada. Güçlü bir toplum olmanın yolu sadece maddi imkanlardan değil her şeyden önce güçlü bir aile yapısına sahip olmaktan geçer. Aile meselesine bakarken anne baba ve çocuklardan oluşan bir yapıdan ziyade çok daha geniş bir perspektiften yaklaşmalıyız. Meseleyi basitleştirmek ve sıradanlaştırmak yerine aile kurumunun toplum hayatımızdaki yerini iyi, doğru ve isabetli bir şekilde tayin etmeliyiz.
Müslüman Türk milletinin alameti farikası olan güçlü aile yapımızı zayıflatacak her türlü girişim karşısında teyakkuz halinde olmalıyız. Gerek devlet gerekse şahsi olarak meseleye yaklaşımımız bu yöndedir. Onun için tüm seçim kampanyasında da ifade ettiğim gibi Cumhur İttifakı'nda LGBT diye bir anlayış yoktur. Varsın LGBT illet ittifakının malzemesi olsun tepe tepe kullansınlar. Ama bizde bu yok. Niye? Çünkü bizde aile kutsal bir yapı. Bu kutlu yapıyı biz lekeleyemeyiz. Buna da müsaade etmeyiz, edemeyiz.
Modern dünyada şehirleşmenin artmasıyla birlikte aile bağları zayıflarken aile kurumunun önemi esasen daha da artmıştır. Geniş aileden çekirdek aileye oradan da daha bireysel yaşama geçiş günümüz insanını ailenin sunduğu imkanlardan mahrum bırakmıştır. Şurası tartışmasız bir hakikattir ki modern birey daha yalnız, hayatın zorlukları karşısında daha korunaksız çok daha zayıftır. Gelişen iletişim ve ulaşım imkanları modern bireyin yalnızlığına ne yazık ki çare olamamıştır. Hatta ekran ve sosyal medya bağımlılığı başta olmak üzere insan daha fazla içine kapanmış toplumdan daha fazla kopmuştur. Bunun olumsuz etkilerini çok geniş bir alanda hep beraber görüyoruz. Evlenme yaşı kendi toplumumuz dahil sürekli yükseliyor. Boşanma oranları her geçen yıl daha da artıyor. Ortalama çocuk sayısı ise günden güne düşüyor. Boşuna en az 3 çocuk demiyoruz. Çünkü bu toplumun özellikle ihtiyacı var. Detayına burada giremem ama bizim şu anda Türkiye olarak nüfusumuzun 85 milyon olması yeterli değil. Çok daha fazla bir nüfusa ihtiyacımız var.
Avrupa ülkeleri başta olmak üzere dünyamız giderek yaşlanıyor. Aile gibi güvenli bir sığınağa sahip olmayan toplumlarda intihar oranları, bağımlılık, uyuşturucu kullanımı ve diğer sorunlar almış başını gidiyor. Öte yandan aile kurumuna toplum hayatına ve bireyin ruh sağlığına yönelik tehditler sadece bunlarla da maalesef sınırlı değil. Son dönemde aileyi hedef alan en büyük tehdit küresel güç odaklarının teşvik ettiği cinsiyetsizleştirme politikalarıdır. Uluslararası kimi şirketlerin örgütlerin, markaların ve kurumların da destek verdiği sapkın akımların hedefinde bizatihi aile kurumu vardır. Meselenin daha vahim tarafı bunun kişisel bir yaşam biçimi tercihinden ziyade küresel bir dayatma haline dönüşmesidir.
En küçük eleştirilerin dahi susturulduğu, itiraz edenlere adeta hayat hakkı tanınmadığı, insan fıtratını ve ailevi değerleri savunmanın imkansız hale geldiği, tepki gösterenlerin ekonomik, siyasi ve diplomasi olarak baskılandığı hasılı bir avuç azgın azınlığın milyarlarca insanı esir almaya çalıştığı küresel bir zorbalıkla karşı karşıyayız. Sadece kadın erkek arasındaki ilişkileri değil çocuklarımızı da hedef alan saldırılar karşısında aileyi dolayısıyla insanı korumak bizim görevimizdir. Buradan bir kez daha ilan etmek isterim ki, Türkiye ve Türk milleti küresel cinsiyetsizleştirme dayatmalarına kesinlikle boyun eğmeyecektir. Evlatlarımızı bu sapkınların eline bırakmayacağız. Aile yapımızın dinamitlenmesine izin vermeyeceğiz.
Bu noktada çok mühim bir rol oynayacak seçim vaadimizde olan Aile ve Gençlik Bankası'nın kuruluşunu inşallah yakında gerçekleştiriyoruz. Meclisimizin onayını aldıktan sonra projeyi ilk etapta deprem bölgesinde hayata geçireceğiz. Böylece 6 Şubat'ta asrın felaketini yaşamış ve hemen her şeyini kaybetmiş gençlerimizin yuva kurmalarına yardımcı olacağız. Daha sonra Karadeniz doğalgazı ve Gabar petrolünden sağlayacağımız finansman ile projelerimizin kapsamını peyder pey genişleteceğiz. Devreye alacağımız diğer destekler ile hem aile yapımızı yoksulluk ve sapkınlık tehdidinden koruyacak hem de gençlerimize sahip çıkacağız. Bu konudaki kararlılığımızı sadece seçim meydanlarında değil tüm dünyanın huzurunda Birleşmiş Milletler kürsüsünden de ifade ettim, ifade ettik. Çok açık ve net bir şekilde aile müessesesini bekleyen tehdit ve tehlikelere dikkat çektik. Bu çağrımızın pek çok ülkede makes bulduğunu memnuniyetle müşahede ediyoruz. İnşallah akıl, izan, vicdan ve basiret sahibi tüm toplumların da desteği ile bu mücadeleyi küresel ölçekte sürdüreceğiz.
Desteklerle gençlerimize sahip çıkacağız. |
Etrafı tamamen kuşatılmış 360 kilometrekarelik dar bir alanda yaşama tutunma mücadelesi veren 2,3 milyon insanın tepesine şu ana kadar tespit edilen 12 bin tondan fazla bomba yağdırıldı. Amerika orada, Avrupa orada bütün imkanlarıyla orada. Tek tek gelip ziyarette bulunuyorlar. Gazze'deki konutların neredeyse yarısı ya zarar gördü ya yıkıldı ya da kullanılamaz hale geldi. Birleşmiş Milletler rakamlarına göre 600 bin Gazzeli yerlerinden edildi. Şu anda Birleşmiş Milletler ekipleri her an onlar da orayı terk etmeyi planlıyor, onun hesabını yapıyorlar.
Sahra hastanelerinin kurulmasından yaralıların tedavi edilmek üzere ülkemize getirilmesine kadar her türlü insani yardımı yapmaya hazırız. Hazırlıklarını yürüttüğümüz sivil yardım gemimizi de şartlar olgunlaşınca inşallah bölgeye göndereceğiz gemimiz hazır. Yeter ki oradan müsaade edilsin. Saldırılardan etkilenen çocuklara yönelik her türlü tıbbi, psikolojik ve diğer destekleri sağlamaya matuf çalışmalarımız sürüyor. Eşim Emine Erdoğan'ın himayesinde ilgili bakanlıklarımızın bu konudaki temasları devam ediyor. Özellikle çocukların getirilmesi ve onların burada himayesi noktasında. Bunun dışında yaraların süratle sarılması ve insani trajedinin önlenmesi noktasında ne yapmak gerekiyorsa Türkiye olarak elimizi taşın altına koymaktan asla imtina etmeyeceğiz.
Tıpkı 500 sene önce İsrail sana sesleniyorum. 500 sene önce Engizisyondan kaçan Musevilere ali cenaplık gösterdiğimiz gibi unutmayın açın tarih kitaplarınızı bakın. Bunu biz yaptık. Tıpkı İkinci Dünya Savaşında soykırıma uğrayan Yahudi bilim adamlarına sahip çıktığımız gibi... Tıpkı Rusya-Ukrayna savaşında yurtlarından göç etmek zorunda kalan Ukraynalı sivillere, çocuklara yardım ettiğimiz gibi... Tıpkı Suriye'den Irak'a zulme uğrayan mazlumları bağrımıza bastığımız gibi... Tıpkı daha önce Kafkaslardan ve Balkanlar'dan hicret ederek Anadolu'ya gelen kardeşlerimize kucak açtığımız gibi bugün de Gazze krizinde bizim yegane pusulamız vicdandır, merhamettir, insanı insan yapan kadim değerlerin ihyasıdır.
Bizim için Gazzeli, Filistinli, Suriyeli çocuklarla açık söylüyorum İsrail'deki çocuklar arasında hiç bir fark yoktur. Çünkü çocuk tim kimliklerden, tanımlardan öte çocuktur. Çocuklar öldürülürken sessiz kalmanın utancını kimse bize yaşatamaz. Gözlerimizin önünde bir mezalime imza atılırken kimse bizden sükut etmemizi bekleyemez.
Dilimizi bağlasak da böylesi bir vahşete sessiz kalmaya her şeyden önce vicdanımız elvermez. Bizim görevimiz hakkı tutup kaldırmak, kimliğine bakmadan mazlum ve mağdurların haykıran sesi olmaktır. Elbette tarih soğuk betonların üzerinde sıra sıra dizilen masum çocuk cenazeleri karşısında susanlarla zor zamanda konuşanları, çalışanları, barış ve sükunetin tesisi için samimiyetle koşturanları kaydetmektedir. Biz asırlardır hep haktan, hakkaniyetten ve adaletten yana olduk. Şimdi de hiç bir ayrım yapmadan mazlumun ve mağdurun safındayız. Dün olduğu gibi bugün de insanı ve insan hayatını savunuyoruz. Çocuklar ölmesin diye gayret ediyoruz.
Mazlumun ve mağdurun safındayız. |
Evde Ek İş Paketleme. |
Evde paketleme işi, birçok farklı sektörde kullanılmaktadır. Özellikle e-ticaret sektörünün büyümesiyle birlikte, ürünlerin paketlenmesi ve dağıtımı büyük bir öneme sahip olmuştur. Bu iş, evde çalışan anneler, öğrenciler veya evden çalışmak isteyen herkes için uygun bir seçenek sunar.
Ancak, evde paketleme işini düşünmeden önce dikkate almanız gereken bazı önemli noktalar bulunmaktadır. İlk olarak, işverenin güvenilirliği çok önemlidir. İnternet üzerinden veya yerel iş ilanlarıyla bu tür işleri bulabilirsiniz. Ancak, dolandırıcılardan korunmak için her zaman dikkatli olmalısınız. Güvendiğiniz bir işverenle çalışmak önemlidir.
Ayrıca, işverenle çalışma koşullarını açıkça anlaşmalısınız. Özellikle ücretlendirme, işin süresi, ne tür ürünlerin paketleneceği gibi konuları net bir şekilde belirlemelisiniz. Ayrıca, işinizi yaparken evde gerekli ekipman ve malzemeleri sağlayıp sağlamamanız gerektiğini de belirlemelisiniz.
Evde paketleme işi, birçok kişi için ek gelir elde etmenin iyi bir yoludur. Ancak, işi güvenilir ve dürüst bir işverenle yapmanız ve çalışma koşullarını net bir şekilde belirlemeniz çok önemlidir. Ayrıca, işvereninizin size verdiği süre içinde işinizi tamamlamanız gerekecektir.
Tabi bu işle alakalı internetten yaptığımız araştırmada elde ettiğimiz kısa bilgilerle ilerlemek mümkün olmayabilir.
Kadınlar için Evde Paketleme İşi. |
Evde paketleme işi, birçok farklı sektörde kullanılmaktadır. Özellikle e-ticaret sektörünün büyümesiyle birlikte, ürünlerin paketlenmesi ve dağıtımı büyük bir öneme sahip olmuştur. Bu, kadınlar için evde çalışma fırsatları yaratmıştır. Bu iş, anneler, evden çalışmak isteyen kadınlar veya ek gelir elde etmek isteyen herkes için uygundur.
Evde paketleme işi, kolayca erişilebilen iş fırsatları arasında yer alır. İnternet üzerinden veya yerel iş ilanları aracılığıyla bu tür işleri bulabilirsiniz. Ancak işverenin güvenilirliği büyük bir öneme sahiptir. Dolandırıcılardan korunmak için dikkatli olmalısınız ve yalnızca güvenilir işverenlerle çalışmalısınız.
İşverenle çalışma koşullarını açıkça anlaşmak da önemlidir. Ücretlendirme, işin süresi, hangi ürünlerin paketleneceği gibi konuları net bir şekilde belirlemelisiniz. Ayrıca işi yaparken gerekli ekipman ve malzemelerin sizin tarafınızdan sağlanıp sağlanmayacağını da sorgulamalısınız.
Sonuç olarak, evde paketleme işi, kadınlar için ek gelir elde etmenin iyi bir yoludur. Ancak işverenin güvenilirliğini doğrulamalı, çalışma koşullarını net bir şekilde belirlemeli ve işinizi zamanında tamamlamalısınız. Kadınlar için evde paketleme işi, aile ekonomisine katkı sağlamanın ve aynı zamanda ev işleriyle uyumlu bir çalışma fırsatı sunmanın harika bir yoludur.
Evde paketleme işi veya benzeri bir iş arıyorsanız, e-devlet platformu, iş ilanlarına başvurmanız, işsizlik ödeneği başvurularınızı takip etmeniz veya işle ilgili diğer belgeleri düzenlemeniz gibi iş arama sürecinizi kolaylaştıran bazı hizmetler sunabilir.
Eğer belirli bir evde paketleme işi fırsatı hakkında bilgi almak isterseniz, ilgili işverenlerin web sitelerini veya ilanlarını takip etmeniz gerekecektir. Ancak, e-devlet üzerinden iş arama ve diğer işlemlerinizi kolayca yönetebilirsiniz. Bu platform, vatandaşların bir dizi devlet hizmetine erişimini sağlar ve işlemleri daha hızlı ve verimli bir şekilde gerçekleştirmelerine yardımcı olur.
Evde PAKETLEME işi yapanların yorumları. |
Bazıları için, evde paketleme işi, evde çocuklarına bakarken veya ev işlerini yaparken ek gelir sağlama fırsatı sunar. Bu iş, aile yaşamıyla mükemmel bir denge sağlayabilir ve aile bütçesine katkıda bulunabilir.
Ancak bazı insanlar, evde paketleme işi'nin sıkıcı veya yetersiz ödeme yapılan bir iş olduğunu düşünebilir. İşverenin güvencesizliği ve ödeme koşullarının adil olmama ihtimali, bazı kişilerin bu işi tercih etmemelerine neden olabilir.
Evde paketleme işi yapanların bazıları işverenlerinden memnunken, diğerleri işlerini kaybetme veya ödeme sorunları yaşayabilir. Bu nedenle, bu tür işleri düşünenler, işverenlerini dikkatle seçmeli ve sözleşme koşullarını net bir şekilde anlamalıdır.
Yeşil çay sakinleştirir mi? |
Haber Oku'nun yazdığı konunun tanımına blogumuz yer verdik. İşte Yeşil Çay'ın bazı önemli Faydaları.
Yeşil çay, yüzyıllardır Asya kökenli bir içecektir ve son yıllarda dünya genelinde popülerliği artmıştır. Yeşil çayın birçok faydası vardır, bunlardan bazıları şunlardır:
Her gün yeşil çay içmenin faydaları nelerdir? |
Anadol Böcek Kamyonet. |
Anadol Kamyonet Fiyatları. |
Sahibinden Anadol Kamyonet. |
E-ticaret Platformları. |
Tasarım ve Geliştirme. |
Cumhurbaşkanı Recep Tayyip Erdoğan'ın 28 Mayıs'ta yeniden seçilmesinin ardından açıkladığı yeni kabine, ilk toplantısını gerçekleştiriyor.
Cumhurbaşkanı Erdoğan ve kabine üyeleri, toplantı öncesinde Anıtkabir'i ziyaret etti.
Cumhurbaşkanlığı Kabinesi, ziyaretin ardından ilk toplantısını Cumhurbaşkanı Erdoğan başkanlığında Cumhurbaşkanlığı Külliyesi'nde yapıyor.